15 Kasım 2008 Cumartesi
Yaşanmayanlar
Kısa bir günden arda kalan küçük duygu parçacıklarını cebine koyup evine dönüyordu. Yaşadıkları değil, yaşamadıkları ile boğuşuyordu. Yaşmadıklarının yaşanıldığını gördükçe küçük mendilini cebinden çıkarıp gözünde aslında olmayan, ruhundan gelen gözyaşlarını siliyordu. Rüzgar estikçe saçlarının arasında onu alan o küçük titremeler eşliğinde daha da etkili bir duygu yağmuru başlıyordu yorgun ruhu üzerine. Yaşamadıklarından yorulmuştu ruhu. Yaşadıkları ile besleniyordu. Gözü arkada mı kalmıştı ya da başka yerlere mi bakıyordu bu ruhun kavrayamamıştı beden. Keşkelerle mi yaşıyordu bu ruh, yoksa ileriye bakarken yürüdüğü yola değilde yan yollardamı arıyordu bulamadıklarını. Yaşamadıklarını yaşasa ne olucaktı yada... Düşünerek ilerliyordu cebinde duygu parçacıkları ile. Birleştirecekti onları bir gün ve yerlerine yerleştirecekti. Şimdilik yaşamadıkları içinde boğulmakla meşgul olmaktan kurtulması gerektiğinin farkındalığı ile yürüyordu. Küçük bir esinti ve hafif bir yağmur eşliğinde. Beden hissetmiyordu bunlar ruhunda oluyordu. Yaşadıkları ile yaşamadıklarını bekliyordu evinde küçük odasının küçük penceresinden dışardaki yaşananları izleyerek...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder