15 Kasım 2008 Cumartesi

Sıcaklık Vurunca

yavaşça ayağa kalkmıştı uzun zamandır cansız duran bedeni. sadece bakmıştı bunca zaman yerde yatarken. Hiç bir uzvu kımıldamamıştı. sadece, sadece kalbi atmıştı o yorgun bedeninde. birde gözleri bakıyordu uzaklarda derinlere... Onlarde net görmüyordu zaten hayatı. bir ıslak perde vardı önlerinde. Ama şimdi, işte şimdi yavaşça doğrulmaya başlaması gerektiğini gördü. Oturur pozisyona geçmişti en azından. Yağmurlu, kapalı günler uzaklaşıyordu... Hissediyordu sırtına vuran güneşin sıcaklığını veya gece ayın aydınlatması ile gelen ruhsal dalgalanmayı. Yıldızlara bakıp sevgi ile doldurabilmeliydi artık kalbini. Çok üşümütü o küçük kalbi, çok yorulmuştu yaralı bedeni. Şimdi ileriye bakıyordu, geleceğine göz dikmişti. Bir hedef koyup gözünü ayırmadan yürümeye başlayacaktı. Sadece zaman zaman gene uzaklara bakıcaktı, derinlere. Ama aradığı şeyin geleceğinde olduğunu anlamaya başlamıştı. Yavaşça gerildi. Tüm kaslarını hareket ettirmek için oynaştı. Kaslarından sanki bir toz bulutu yükselmişti gerilmenin etkisiyle. Artık vakti gelmişti. Küçük bir kuşun ötüşünü duyunca anladı kalkma vaktinin geldiğini. Ve ayağa kalktı yorgun beden.. Yürüyüşe başladı bu uzun yolda tekrardan....

Hiç yorum yok: