15 Kasım 2008 Cumartesi
Gel babaya
küçük adımlar atmaya başlamıştı. Tam olarak ayakta duramıyordu. destek alıyordu hep bir yerlerden ama adım atıyordu sonuçta. Minik ayakları vardı. küçücük elleri. Zamanla büyüyecek, büyüdükçe yorulacak ve sık sık kırılacak tertemiz bir kalbi. Minikcik yüreğinde şu an tek aşkı vardı onun. Ve yürümek koşmak gibi tek bir hevesi. Yeni yeni uzayan siyah saçları her adım attığında heyecanla zıplıyordu. terlemişti o küçük alnı. Boncuk boncuk ıslanmıştı güzel yüzü. Mutluydu ve farkında değildi o olanların. Ne ona bakan o iki kocaman insanı görüyordu ne de koltuktaki her zamanki yerine kıvrılıp onu izleyen salak kediyi. Kitlemişti o mavi gözlerini hedefe. ellerini ileri uzatmıştı bilinçsizce sanki o baktığı yeri tutabilecekmiş gibi. Bir adım daha attı heyecanla ve her adım attığında küçük tiz bir mutluluk çığlığı kopardı. hemen arkasında duran eli görmüyordu. Ona değmeyen o şefkatli elleri sadece içinde hissediyordu. ilerisinde duran o adama doğru gidecekti bu minik kız. Altındaki bezin hışırtısı ile attı gene bir adım daha. Sonra anladı ki yapabiliyor peşpeşe adım atmaya başlamıştı babaya doğru. Uzun süre boyunca tek aşkı olacak o adama doğru ilerliyordu. arkasında annesinin elleri ve sevgisi ile yürüyordu. Hayatı işte bu an öğreniyordu bilinç altı. Annenin desteğini hep alacağını biliyordu. Babanın sevgisini uzaktanda olsa hissediyordu küçük kalbi. Mutluydu. Bir adım daha attı, gülerek önüne baktı. "gel babaya hadi"...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder